Fincanı dudağıma götürdüğüm anda, göz ucuyla Daniel’i izledim. Nefesini tutmuş gibiydi. Bakışları fincanla benim yüzüm arasında gidip geliyordu. Sanki “Ne zaman etki edecek?” diye bekliyordu.Elim titremeye başladı. Ama içimden bir ses, şu an paniğe kapılırsan kaybedersin, dedi. Kahveyi içiyormuş gibi yaptım, dudaklarıma değdirip hafifçe geri koydum. Masadan kalkmış gibi gösterip arkamı döndüğüm anda fincanın içindekini lavaboya döktüm.Yatağa gittim, örtünün altına girdim ve birkaç dakika sonra nefesimi derinleştirerek uyuyormuş gibi davranmaya başladım. Kocamın o an yaptığı beni şo-ke etmişti…….devamı diğer sayfada