Ben bekar bir gençtim. Hayatımı kendi düzenimle yaşıyor, çalışıyor, planlar kuruyordum. Derken bir gün Instagram’da onunla tanıştım. Profil fotoğrafı sade ama içten bir tebessümle doluydu. İlk mesajı ben attım. Cevap geldiğinde nedense kalbim hızlandı. O günden sonra neredeyse her gün konuştuk. Gülüşmeler, sırlar, hayaller derken… bir anda kendimizi nişanlı bulduk.
O çok iyi bir kızdı. Sessizdi ama derin. Ne zaman konuşsak bir samimiyet dolardı içime. Ailesiyle ilk tanıştığımda biraz gergindim ama herkes sıcak davrandı. Derken günlerden bir gün, kayınvalidem aradı. “Artık bizim evde kal, bizdensin,” dedi. Önce çekindim, “Ben kendi evimdeyim, böyle iyiyiz,” dedim ama ısrar etti. “Eşyalarını da al, burası da senin evin artık,” dedi. Onca ısrara dayanamayarak kabul ettim.
İlk günler her şey normaldi. Yemek masasında birlikte oturuyor, çaylar içiliyor, gülüşülüyordu. Fakat kısa süre sonra bazı şeyler tuhaf gelmeye başladı. Kayınvalidem, fırsatını bulduğu her an benimle uzun uzun konuşmaya başladı. Eşiyle olan problemlerini anlatıyordu, “Sen çok iyi bir adamsın, böylelerini bulmak zor,” diyordu. Başta bunu bir anne yakınlığına yordum. Ama davranışları giderek farklı bir hâl aldı.