{ }
Küçük bir şehirde, köşe başında yıllardır hizmet veren bir telefoncu dükkanı vardı. Dükkanın sahibi mahalenin sevdiği birisi Usta, eski usul tamir ustalarından biriydi. Bilgisayar çağının hızla yayıldığı bu dönemde bile, onun dükkânı hiç boş kalmazdı. Çünkü Hüseyin Usta, yalnızca telefonları tamir etmekle kalmaz, aynı zamanda müşterilerinin kalplerine de dokunmayı başarırdı.bir gün dükkan dolup taşmıştı yıne megerse içerde devami için ikinci sayfaya gidiniz
Bir gün, dükkânın kapısı hafifçe aralandı. İçeri yaşlı bir adam girdi. Adamın elinde, eskimiş, tuşları silinmiş bir cep telefonu vardı. Bu telefon, yıllar önce piyasaya sürülen ilk modellerden biriydi; artık kimsenin kullanmadığı, modern cihazlarla kıyaslanamayacak kadar basit bir telefondu.
Yaşlı adam, telefonunu teslim almak için tekrar dükkâna geldiğinde, Hüseyin Usta ona cihazı uzattı. Telefonu eline alan adam, ekrandaki fotoğrafı gördüğünde gözyaşlarını tutamadı. Telefonun içindeki eski mesajlara ve sesli notlara ulaşabilmişti. Eşinin sevgi dolu sesini tekrar duymak, onun için bir zaman makinesi gibiydi.
Dilipak'tan gündemi sallayan açıklama
Anne ve Oğlunu
Fatih Ürek'ten gelen haber sevenlerini gözyaşına boğdu