{ }
Hayatımız sıradan ama huzurluydu, ta ki eşim bir gün aniden içindeki şüpheyi dile getirene kadar. Bana gözlerini dikerek, “Bir DNA testi yaptırmamız gerekiyor. Oğlan gerçekten benim mi bilmek istiyorum,” dedi.
Bir hafta sonra laboratuvardan sonuçlar geldiğinde, doktorun yüzündeki ifade her şeyden daha çok ürkütücüydü. “Oturmanız gerek,” dedi. “Sonuçlara göre… ne eşiniz ne de siz biyolojik ebeveynsiniz.”
Kalbim ikiye bölünmüştü. Bir yanda bana “anne” diye sarılan çocuk, diğer yanda kim olduğunu bile bilmediğim öz oğlum. Eşim hâlâ bu gerçeği sindirmeye çalışıyordu, ama benim için cevapsız tek bir soru vardı: Gerçek oğlumu bulsam bile, kollarımdaki bu çocuğu bırakabilir miydim?
Dilipak'tan gündemi sallayan açıklama
Anne ve Oğlunu
Fatih Ürek'ten gelen haber sevenlerini gözyaşına boğdu