{ }
Eşim, kahvaltısını hızlıca yapıp işe gitmek için hazırlanıyordu. Yüzünde biraz endişe vardı, ama bunu bana belli etmek istemiyordu. “Hava çok kötü,” dedi, “ama yetişmem gereken bir toplantı var.” Sesinde, biraz da olsa endişe duyduğunu hissedebiliyordum.
Kafamda bin bir türlü olumsuz düşünce dönüp duruyordu. Belki de bu hava şartlarında yola çıkmaması gerekiyordu diye düşündüm. Ama iş hayatı, bu tür hava koşullarını öneme almıyordu.
Ama benim kaygım dinmiyordu. Fırat, benim bu halimi görünce, anında bir plan yaptı. “Biliyor musun,” dedi, “seninle bir kahve içelim, biraz sohbet ederiz, kafan dağılır. Sen evde durdukça bu kaygın daha da büyür.” Bu düşünce bana iyi geldi. “Tamam, Fırat,” dedim, “geleyim o vakit.”
Dilipak'tan gündemi sallayan açıklama
Anne ve Oğlunu
Fatih Ürek'ten gelen haber sevenlerini gözyaşına boğdu