{ }

Ben istemedim evlenmeyi,

Birden bana bir öneride bulundu: “Bir ara kendine zaman ayır ve bu şehirden biraz uzaklaş. Sadece kendinle kalacağın bir yer bul. Belki her şey biraz daha netleşir.”
Bu fikir beni düşündürdü. O sırada çocuklarım uyuyordu ve evde bir sessizlik hakimdi. Onunla konuşmayı bitirdikten sonra kendi kendime bir karar verdim. Eşimden bağımsız, kendim için bir şeyler yapmam gerekiyordu.
Ertesi gün çocukları anneme bıraktım ve şehirde küçük bir butik otel buldum. Orada birkaç gün kalmayı planlıyordum. O süre boyunca kendimle baş başa kaldım. Geceleri yıldızlara bakarak düşündüm: Hayatta ne istiyordum? Gerçekten neye ihtiyacım vardı?
O süreçte yazmaya başladım. Duygularımı, kırıklıklarımı, mutluluklarımı bir deftere döktüm. Kendimi daha iyi tanımaya başladım. Eşimle aramdaki mesafeyi nasıl kapatacağımı düşünüyordum. Ona ulaşmak için bir yol bulmam gerekiyordu.
Dönüşte bir şeyler değişmişti. Ben daha güçlüydüm, kendime daha çok güveniyordum. Eşimle konuşmaya karar verdim. Onunla oturup sakin bir şekilde yaşadıklarımızı anlattım. İhmal edildiğimi, kendimi yalnız hissettiğimi söyledim. İlk başta beni dinlemek istemedi, ama sonra bir şeyler dank etmiş gibi yüzü değişti.
“Senin bu kadar kırıldığını fark etmemişim,” dedi. “Ben de iyi bir eş olamadığımı biliyorum.”
Bu konuşma, evliliğimizi yeniden inşa etmek için bir dönüm noktası oldu. Birlikte terapiye gitmeye başladık. Zamanla, birbirimizi yeniden tanımaya başladık. Bana çiçekler getirmeye, dışarıda vakit geçirmeyi teklif etmeye başladı. İlk başta her şey tuhaf geliyordu, ama sonra alıştık.
O telefon konuşması belki de hayatımı kurtarmıştı. Çünkü o gün fark ettim ki, insan bazen kendi sesini duyabilmek için başkalarının sesine ihtiyaç duyuyor. Ve en önemlisi, hiçbir zaman kendimi ihmal etmemem gerektiğini öğrendim.
Reklamlar
09 Ocak 2025
Reklamlar