{ }
sıradan gibi görünse de, beklenmedik bir dönüm noktasıydı. Köpeğim yanında neşeyle oturuyordu: kulakları rüzgârda dalgalanıyor, gözleri dışarıya umutla dalıyordu. İçimde “ne kadar da sevimli” düşüncesi uyanırken, bir yandan da içimi ince bir huzursuzluk kapladı—küçük bir içgüdü, bir şeylerin ters gidebileceğini fısıldıyordu.
O an, bir anda ışıklar değişti: Sert bir fren sesiyle köpeğin öne doğru savrulması bir saniyeyle ötesi bile olabilirdi. Ama o, kucağımda değildi; arka koltukta, özel tasarlanmış güvenlik kemeriyle bağlıydı. Bu botun ona ve bana ne kadar büyük bir güven sağlayabileceğini o dakika anladım. Sadece kilo değil, güvenlikti o kemerin sağladığı asıl koruma. (Benzer uyarılar, pet güvenliği uzmanları tarafından sıklıkla vurgulanıyor.)
O fren anı kısa sürelikti belki, ama etkisi uzun süreli oldu. Aracın durmasının ardından kalbim hâlâ hızlı hızlı atıyordu. Köpeğime göz ucuyla baktım—onu güvende hissetmek, içimi tarifsiz bir huzurla doldurdu.
Dilipak'tan gündemi sallayan açıklama
Anne ve Oğlunu
Fatih Ürek'ten gelen haber sevenlerini gözyaşına boğdu