{ }
62 yaşına bastığım yıl, hayatım dışarıdan bakıldığında sakin görünüyordu. Kocam yıllar önce vefat etmişti, çocuklarım kendi düzenlerini kurmuş, artık pek uğramaz olmuşlardı. Kırsalda küçük bir evde tek başıma yaşıyordum. Öğleden sonraları pencere kenarında oturup kuş seslerini dinlemeyi, boş sokağı seyretmeyi severdim. Sessiz bir hayat… ama içimde hiç itiraf etmek istemediğim bir boşluk vardı: yalnızlık.
Zarfı titreyen ellerimle açtığımda içinden tek bir not düştü. Kâğıdın köşeleri hafifçe kıvrılmıştı, belli ki uzun süredir yanında taşıyordu. El yazısı özenliydi ama aceleyle yazılmış gibi bir telaş saklıydı.
Ama her sabah penceremin önünde oturduğumda, kuşların sesi bile ona dair bir şeyler hatırlatıyordu.
AFAD duyurdu: Sındırgı yine sallandı
Yapan kimin yeğeni
Sergime, herkesin küçümsediği evsiz bir kadını aldım