{ }
Birkaç yıl kısırlık geçirdikten sonra, mavi gözlü, sevimli üç yaşındaki Sam’i evlat edindik. Ancak kocam Sam’i yıkamaya gittiğinde, evden koşarak çıkıp “Onu geri götürmeliyiz!” diye bağırdı. Onun paniği, Sam’in ayağındaki karakteristik izi fark edene kadar bana mantıklı gelmemişti.Diğer sayfamıza geçerek detayı okuyunuz
Evlatlık oğlumun geri verilmesi evliliğimin dokusunu parçalayacağını hiç beklemiyordum. Ama şimdi geriye dönüp baktığımda, bazı hediyelerin ruhsal acı ile geldiğini ve bazen evrenin zaman kavramının çarpık olduğunu anlıyorum.
Parmaklarıyla gösterge panelini tıklatıyordu — son zamanlarda giderek daha sık fark ettiğim bir sinir tikiydi bu.
“Merhaba dostum,” dedim, sesimi neşeli tutmaya çalışarak, oysa dünyam yıkılıyordu. “Hadi seni temizleyelim, olur mu? Belki Bay Fil de banyo yapmak ister?”
“Boşanma davası açacağım,” dedim Mark’a akşam, Sam uyuduktan sonra. “Ve Sam’in tam velayetini almak istiyorum.”
Sam artık sadece evlatlık bir çocuk değildi, biyoloji ve ihanet üzerine yemin ederim ki o benim oğlumdu. Aşk her zaman kolay değildir, ama her zaman bir seçimdir. Onu asla kimseye vermeyeceğime yemin ettim, tabii ki gelecekteki gelini hariç.
Dilipak'tan gündemi sallayan açıklama
Anne ve Oğlunu
Fatih Ürek'ten gelen haber sevenlerini gözyaşına boğdu